Bu içerik Op. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından bilimsel makaleler referans alınarak oluşturulmuş ve onaylanmıştır.
Vajinismus, kadın hastalarda görülen cinsel birliktelik sırasında vajina girişinde bulunan kasların istemsiz olarak kasılması sonucu birlikteliğin gerçekleşememesi ve sonucunda oldukça acı duyulan ve kanama oluşmasını sağlayan yaralanmalarla sonuçlanan bir sağlık sorunudur.
Pek çok kadında görülen ve psikolojik açıdan hastalara oldukça zarar veren bu sorun hastaların cinsel birliktelik yaşamalarını engelleyen ve cinsel birliktelik esnasında kasılmalarını sağlayan önemli bir sorundur.
Vajinismus hastaları yalnızca cinsel birliktelik esnasında zorlanma gibi durumlarla karşılaşmamaktadır. Regl dönemlerinde tampon kullanılamaması, fitil kullanılamaması veya jinekolojik muayene olunamaması gibi durumları da kapsayabilmektedir.
Vajinismus hastalarının pek çoğu eşleri ile hiçbir şekilde ilişkiye giremezler. Çok az bir kısmı kapsayan bir bölümü ise zar, zor, ağrılı ve kasılmalar eşliğinde eşleriyle birlikte olabilirler. Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) verilerine göre Türkiye’de vajinismus şikayetiyle hastanelere başvuran hasta oranı %62,2-75,9 arasındadır. Bu da ülkemizde sıklıkla görüldüğünü ortaya koyan verilerdir.
Ülkemizde pek çok cinsel hastalıkta da olduğu gibi vajinismus problemi de hastaların tedavi olmaktan çekindikleri veya tedavileri geciktirdikleri bir cinsel sağlık sorunudur.
Vajinismus aslında vücutta vajinayı çevreleyen pelvik taban kaslarının istemsiz olarak beyinden alınan komutlarla kasılması durumudur. Pelvik taban kasları, oldukça önemli kaslarıdır. Doğum esnasında, idrar ve dışkının tutulması gibi durumlarda oldukça önem taşımaktadır.
Hastalar birliktelik için istekli olsalar da bedenlerinin gösterdiği reaksiyon kasılma ve kendini sıkma olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kasılma durumu genellikle cinsel birliktelik sırasında yaşanabilecek acı ve ağrıdan kaynaklanan korku temellidir.
Vajinismus hastası bireyler birliktelik esnasında orgazm yaşayabilmektedir ancak ilerleyen safhalarda hastalar yaşanabilecek baskı, ağrı ve acıyı düşünerek aniden kasılma reaksiyonları gösterebilmektedir.
Özellikle eşler arasında oldukça büyük bir sorun haline gelen bu hastalık tedavi edilmediği takdirde hastalarda travmatik durumlara sebebiyet verebilmektedir. Hastalarda ilk dönemlerde görülmeyen cinsel isteksizlik durumları ilerleyen dönemlerde gelişebilmektedir.
Bilinen belli başlı vajinismus türleri mevcuttur. Her hastada belli başlı reaksiyon ve durumlarla kendini belli eden türlere sahiptir.
Birincil Vajinismus: Bu gruptaki hastalar kesinlikle cinsel birliktelik yaşayamamaktadır. En sık görülen vajinismus türü olarak bilinen bu türdeki hastalar genellikle ilk ilişki denemesinden sonra herhangi bir sonuç alamamış hastalardan oluşmaktadır. Bu gruptaki hastaların pek çoğu tekrarlanan birliktelik denemelerinden sonuç alamamış hastalardan oluşmaktadır.
İkincil Vajinismus: Başlangıçta sağlıklı bir cinsel hayata sahip olan hastaların travmatik sebepler dolayısıyla sonradan sahip oldukları vajinismus türüdür. Travmatik doğum ve jinekolojik deneyim, acı veren bir kürtaj deneyimi, taciz veya tecavüz vakası gibi etmenler hastada sonradan gelişen bir vajinismus oluşmasını sağlamaktadır.
Aparoni (Apreunia): Bu türde, erkek veya kadında yaşanan psikolojik veya fiziksel sorunlar ilişkiye girememe gibi durumlara sebep olabilmektedir. Bu sorunlar, aparoni durumuna neden olur.
Disparoni (Dyspareunia): Hastalarda cinsel ilişki esnasında yaşanan birleşme anında yaşanan yoğun acı ve ağrılı birleşme durumudur. Genellikle fiziksel kökenlidir. Disparoni tanısı tedavi olanı açısından oldukça önem taşımaktadır. Kesin tanı bulunmayan hastalıklarda tedavi planlaması oldukça sorunlu olmaktadır.
Vulvar Vestibulitis Sendrom (VVS): Vestibulm enflamasyonu cinsel birliktelik sırasında hastalara ağrılı bir birliktelik sorununa yol açmaktadır. Bu sorun tahriş edici madde, vajinal enfeksiyon ve HPV enfeksiyonuna bağlı olarak gerçekleşmektedir.
Vajinismus tedavisi mümkün olan cinsel bir hastalıktır. Tedavisi kısa süren ve etkileri kısa sürede hastaların hayatına yansıyan bir sağlık problemidir. Vajinismus tedavisi için farklı yöntemler uygulanmaktadır.
Vajinismus tedavisi önceden uzmanlar tarafından planlanan parmak egzersizleri gibi çözümler sunulmaktaydı. Günümüzde gelişen tıbbi bilgiler sayesinde uzun, zahmetli ve acılı bir tedavi planlamasından daha kolay ve rahat tedavi yöntemlerine geçiş yapılmaktadır.
Tedavilere başlanma aşamasında en önemli kısım hastaya ve mevcut ise partnerine düşmektedir. Vajinismusun tedavi edilerek iyileştirilmesi gerekilen cinsel hastalık olduğu kabullenilmelidir. Bu cinsel sorunu bir hastalık olarak görmek ve önce kabul etmek, ardından tedavi planlaması kurulması en önemli adımlar olacaktır.
Vajinismus tedavisinin ilk aşaması cinsel hayat, performans ve kadın vücut anatomisi üzerine bilgilendirme ve doğru bilgileri aktararak hastada mevcut olan durumların ve korkuların sebepleri hakkında bilgilendirmeleri içermektedir.
Vajinismus tedavisinde davranışsal terapi denilen egzersizlere yönelik bir bölüm yer almaktadır. Pelvik taban egzersizleri, nefes egzersizleri, ayna egzersizi, kegel egzersizleri, masaj uygulamaları ve dilatör çalışmaları davranışsal vajinismus tedavisinde önemli yere sahiptir.
Yayınlanma Tarihi: 30 Mayıs 2020
Güncellenme Tarihi: 28 Ocak 2021